Prof.Dr.Paşa Göktaş
Biyografi
Anasayfa Güncel Laboratuvar
Yazıları
Sağlık Sistemi
Yazıları
Sosyal Konular
Hakkında
Fenerbahçe
Hakkında
Güncel Ortamdan
Seçtiklerimiz
Bilimsel
Yazılar
Kongre
Bildirimleri
İletişim

Sağlık Sistemimizle İlgili Yazılar

Taha Akyol: Türkiye Nereye
Yayınlanma Tarihi:23/05/2014

Türkiye nereye?

SİYASETTEKİ kavgalar ne olursa olsun, temeldeki dip dalgaları, yani toplumsal ve ekonomik dinamikler Türkiye’yi ne tarafa yöneltiyor?

Yaşamakta olduğumuz kutuplaşma ve otoriterleşme ne kadar can sıkıcı olursa olsun, dip dalgaları Türkiye’yi siyaseten daha demokrat, iktisaden daha gelişmiş olmaya zorlamaktadır.
Daron Acemoğlu gibi saygın bir ismin de bu iyimserliği, daha doğrusu, Türkiye’nin bu dip dalgalarına duyduğu güveni dile getirmesi bilhassa önemlidir. Dünya çapında bir iktisatçı olan Daron Acemoğlu Forein Affairs’in yeni sayısında çok önemli bir makale yazdı; “Erdoğan’ın baskılarına rağmen Türkiye demokrasi yolunda” diyor.
Bu makaleyi özellikle iktidar mensuplarına tavsiye ederim. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Daron Acemoğlu’nun değerini ve önemini çok iyi bilir; Türkiye’nin OECD nezdinde büyükelçiliğini teklif etmişti.
Acemoğlu’nun James Robinson’la birlikte yazdığı “Milletler Neden Başarısız Olur” adlı bilimsel kitabı da dünya çapında ilgi görmüştür; geri kalmanın kurumsal niteliklerini anlatır. İngilizcesini büyük kitapçılarda bulabilirsiniz.

TEK ÇARE

Acemoğlu’nun uzun yazısından bir cümle:
“Türk ekonomisinin büyümesi, son altı yıldır, sürdürülemez bir iç tüketime ve dış ticaret açığına bağımlıdır.”
Dünkü TOBB Kongresi’nde Rifat Hisarcıklıoğlu’nun sözleri de aynen şöyle:
“Son 6 yıldır milli gelirde 10 bin dolara takıldık kaldık!”
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın 22 Nisan’daki konuşmasından bir bölüm:
Nereden bakarsanız bakın, sonuç itibariyle 10 binden 11 bin dolara atlamakta dahi güçlük çekiyoruz. İşte orta gelir tuzağı dediğimiz riskli bölgeye düşmemek ve büyümeyi yılda 3-4’lük bir alana hapsetmemek için daha çok koşturmamız, siyasi reformları kararlılıkla götürmemiz gerekiyor.”
Üçünün de tespiti ve gösterdiği çıkış yolu aynı: Daha çok dışa açılma, daha çok teknoloji, yeniden yapısal reformlar, tam demokrasi ve hukuk devleti.
Ali Babacan’ın sözlerinin devamı şöyle:
“Bizim tek çaremiz daha iyi işleyen bir demokrasidir, tek çaremiz temel hak ve özgürlükler konusunda en ileri standartlara ulaşabilmektir, tek çaremiz hukukun üstünlüğünün Türkiye’de en iyi şekilde uygulanmasıdır.”
Tek çare bu... Fakat iktidar son üç-dört yılda içte ve dışta artan bir “otoriterleşme” endişesi yaratıyor.

DİP DALGALARI

Acemoğlu makalesinde Başbakan Erdoğan için “Bir zamanlar uluslararası toplumun sevgilisi idi, artık öyle değil” diyor. Bilinen reformları hâlâ takdir edilse de artık Erdoğan iktidarında Türkiye’de siyasi hayatın “otoriter ve kutuplaşmış” olduğunu yazıyor. AKP’nin, eski Kemalist askeri-bürokratik “vesayet”i kaldırdığını, ardından yeni bir siyasi vesayete yöneldiğini, fakat artık toplumun değiştiğini, vesayet kabul etmeyeceğini anlatıyor:
“Türkiye’de kentli gençlik daha liberal, daha bağımsız ve daha haberdardır. Bilgisayar kullanımı artıyor... Yargı bilinçlenmekte olan sivil toplumdan esinleniyor. Anayasa Mahkemesi AKP’nin baskıcı yasalarını iptal ediyor. Önemle belirtilmelidir ki, Anayasa Mahkemesi artık askeri-bürokratik elitler yönünde değil, geniş toplum kesimleri, hukuk devleti ve kurumların kapsayıcı olması yönünde düşünüyor.”
Bu dip dalgaları geri çevrilemeyeceği için Türkiye, sıkıntılara rağmen, demokrasi yolundadır.

KİM BUNLAR?

Gerçekten Türkiye için liberal demokrasiden başka sistem, siyasi manipülasyondan uzak dışa açık piyasa ekonomisinden başka bir model düşünülemez. Aksi yöndeki siyasi yönelişler gerilimi artırır, öyle de oluyor.
Acemoğlu, makalesinde Erdoğan’ın reformist yıllarını “AKP devrimi” diye öven bir isimdir. Rifat Hisarcıklıoğlu girişimci sınıfın en etkili sözcülerinden biridir. Ali Babacan’ı anlatmaya gerek bile yok.
Bunlar ne faiz lobisi, ne paraleldir!
Başbakan daimi alkışçılarına değil, bu tür uyarı ve eleştirilere kulak vermelidir. Ülke için de kendisi için de çatışmacı, baskıcı siyaset tarzını bırakmalı, siyasi tansiyonu düşürmelidir.



Güncel Ortamdan Seçtiklerimiz