Prof.Dr.Paşa Göktaş
Biyografi
Anasayfa Güncel Laboratuvar
Yazıları
Sağlık Sistemi
Yazıları
Sosyal Konular
Hakkında
Fenerbahçe
Hakkında
Güncel Ortamdan
Seçtiklerimiz
Bilimsel
Yazılar
Kongre
Bildirimleri
İletişim

Sağlık Sistemimizle İlgili Yazılar

Mesane (İdrar kesesi) Kanseri Tanısı
Yayınlanma Tarihi:
     Mesane ( idrar kesesi ) kanseri sinsi bir kanser türüdür.
      Ağrısızdır. Bu nedenle, erken döneminde hastaların % 85’inde ağrı yoktur. Tanıda genellikle geç kalınmaktadır. Tanı konulduğunda da çoğunlukla iş işten geçmiş durumda bulunmaktadır.Mesane kanserinin en önemli belirtisi hematüridir.
      Yani idrar ile kan gelmesidir. Bu durum ya gözle görülecek kadar kanlı ve koyu renkli bir idrar olarak görülür, ya da ancak mikroskopla incelemeyle anlaşılabilir. Mesane kanseri, sigara içenlerde iki kat daha fazladır. Erken tanı konulanlarda yaşam süresi daha uzun, geç kalanlarda ise yaşam süresi oldukça kısadır. Bu nedenle erken tanı önemlidir.
      Mesane kanserinin teşhisi, sistoskopi ile yapılmaktadır. Sistoskopi için, erkeklerde penis ucundan, kadınlarda alttan üretra denilen idrar gelen kanalın ucundan, içine kamera yerleştirilmiş sonda veya katater denilen bir ince hortumla idrar kesesine ( mesane ) girilmesi gerekmektedir. Bu işlem oldukça ağrılıdır ve hasta için zor işlemdir.
      Bu nedenle de çoğu hasta yaptırmaktan kaçınmaktadır. ImmunoCyt, sistoskopiye en yakın sonuçları veren tetkik durumundadır. Bu test için zahmetli bir işlem gerektirmez. Hastadan yalnızca idrar alınması gerekir. İdrarda, mesane kanserine ait kanser antijenleri denilen maddeler bakılmaktadır.
      Bu antijenler, IFA denilen fluoresan mikroskopik ileri bir tetkik yöntemi ile incelenmektedir. Bu test negatif çıkanlarda, % 94 ihtimalle mesane kanseri yok demektir.Test için laboratuvarımıza gelmek gerekmez.
     En az 20 ml idrar gönderilmesi yeterlidir. İdrar içine, eşit miktarda yarı yarıya sulandırılmış etanol ( alkol ) konulması gerekmektedir. İstanbul dışından da kargo ile örnekler gönderilebilir.
ImmunoCyt Hakkında Dahat Detaylı Bilgi İçin Tıklayın
Makale Yazım Tarihi:
Prof. Dr. Paşa Göktaş


Güncel Ortamdan Seçtiklerimiz