Prof.Dr.Paşa Göktaş
Biyografi
Anasayfa Güncel Laboratuvar
Yazıları
Sağlık Sistemi
Yazıları
Sosyal Konular
Hakkında
Fenerbahçe
Hakkında
Güncel Ortamdan
Seçtiklerimiz
Bilimsel
Yazılar
Kongre
Bildirimleri
İletişim

Sağlık Sistemimizle İlgili Yazılar

Başbakan Erdoğan, Şike Davasında Tavrını Açıkça Ortaya Koymalıdır
Yayınlanma Tarihi:
BAŞBAKAN ERDOĞAN, ŞİKE DAVASINDA
TAVRINI AÇIKÇA ORTAYA KOYMALIDIR
       Evet, Başbakan Erdoğan , şike davasında tavrını açıkça ortaya koymalıdır.
       Toplum, Sayın Başbakan’ın bu konudaki tavrını belirlemesini beklemektedir.
       Yeniden yargılama süreci hız kazanmış durumda iken, acaba hangi güçler apar- topar bu kararı çıkardılar?
       Arka planda, bazı hesapların uygulamaya konulduğu görülüyor.
       Kaos ortamını daha da derinleştirerek, sorumluluğu Başbakan Erdoğan ve partisinin üzerine yıkmak isteyen illegal örgüt mensupları mı, yoksa Erdoğan’ı destekleyen birileri mi?
          Hangisi acaba?
       Sonuçta, bu acele kararın iyi niyet taşımadığı ve Türkiye’deki kaos ortamını daha da derinleştireceği açıkça görülmektedir.

          Başbakan Erdoğan, Şike Yargılama Sürecinde Etkin Tavır Almamıştır
       Sayın Başbakan Erdoğan, 3 Temmuz’dan itibaren başlayan darbe ve yargılama sürecinde etkin tavır almamıştır.
       En azından, toplumdaki algı böyledir.
       Bugün, 3 Temmuz olayının da, yargılama sürecinin de bir kurgu ve komplo olduğu, sürecin baştan itibaren adaletsiz bir tiyatro şeklinde süregeldiği daha iyi anlaşılmaktadır.
       Milyonlarca insan, baştan itibaren zaten bu görüşteydi.
       Bu nedenle de bu tiyatroyu kabullenmediler, ikna olmadılar ve direndiler.
       Onların görebildiği bu durumu, bir Başbakan’ın görmemesi ya da görememesi söz konusu olamaz.
       Bizce Başbakan Erdoğan, 3 Temmuz’dan itibaren başlayan süreçte yeterince etkin ve doğru tavır almamıştır.
         Başbakan, toplumun gerisinde kalmamalıydı.
         Bu kadar pasif, edilgen olmamalıydı.
      Onca haksızlık, adaletsizlik, kural dışı yargılamalara karşı zamanında tavır koyabilmeliydi.  
       Bir ülkenin Başbakanından bu tavır beklenir. Zaten görevi de budur.
       Olayın ucu kendisine dokununcaya kadar beklemesi mi gerekirdi ? Ülkenin yönetimi O’ndan sorulmuyor mu? Yargıdaki, emniyetteki her türlü düzensizlik, adaletsizlik ve kural dışılığın birinci sorumlusu O değil midir ?
       Sonuçta, her durumda ihale ve sorumluluk Sayın Başbakan’a kalacaktır. Çünkü yürütmenin başı Başbakan’dır.
       Maalesef Başbakan, bu konuda iyi bir liderlik sergilememiştir. Aziz Yıldırım, başından itibaren son derecede kararlı ve tutarlı bir liderlik sergilemiştir. Tüm parti liderleri dahil, Türkiye’de tüm kesimlere gerçek bir liderlik dersi vermiştir.

          Başbakan Geç Kalmaktadır
       Başbakan Erdoğan, tavrını belirlemede geç kalmaktadır.
       Şike davasının da Ergenekon ve Balyoz davalarından en küçük farkı yoktur. Bunların tümü kurgu ve düzmece davalardır.
       Başbakan Erdoğan, “Şu kişileri seviyorum, şu Başkanı sevmiyorum” diyerek ayırım yapamaz.  Bir Başbakan’dan beklenen, doğrulardan yana olması, yanlışlara karşı çıkmasıdır. Bu da yetmez. Yürütmenin başı olarak, yanlışlara seyirci kalmamasıdır. Yanlışları önlemek için öncü ve uygulayıcı olmasıdır.
       Maalesef, bu düzmece davaların tümünde Başbakan geç kalmıştır. Yanıldığı ya da yanıltıldığı açık olarak görülmektedir. Bu durum da iyi bir liderlik göstergesi değildir. Yanlışa zamanında yanlış diyemiyorsanız, bunun bedelini ödersiniz. Devletin en hassas kurumlarını, takiyyeci ve gizli örgüt aidiyeti ile çalışan bir kesime teslim eder, onların eylemleri sizin hoşunuza gittiği sürece ses çıkarmaz ve önlerini açarsanız, bunun da bedelini ödersiniz.
       Nitekim, şu anda bu bedeli ödüyorsunuz.
       Sadece siz değil, maalesef Tüm Türkiye, hepimiz ödüyoruz.

         YANLIŞIN NERESİNDEN DÖNÜLÜRSE KARDIR
       Bu davalar sürecinde uygulanan haksızlıkları kuşkusuz insanlar unutmayacaktır. 3 Temmuz darbesinden itibaren başlayan süreçte, Başbakan Erdoğan’ın edilgenliği ve tavırsızlığı da unutulmayacaktır. Ancak, Sayın Başbakan için hala küçük bir şans vardır.

      Mağduriyetlerin ve haksızlıkların kısmen giderilmesi için tavrını net ve açık biçimde ortaya koymalı ve adaletli bir yeniden yargılamanın önünü açmalıdır. Aksi durumda, Başbakan’ın kaybı daha büyük olacaktır.
Makale Yazım Tarihi:20.01.2014
Prof. Dr. Paşa Göktaş


Güncel Ortamdan Seçtiklerimiz